Genel No Comments

Çocukların Neye İhtiyacı Vardır?

Çocukların gün içinde birçok ihtiyacı olur. Fiziksel ihtiyaçlarından sonra en başta gelen temel ihtiyaçları da; duyulmak ve görülmek ve dokunulmaktır. Daha da kısa haliyle şefkatle sevilmek…  Bu ihtiyaçlarını talep etmek için her zaman da uygun dilleri konuşmazlar. Duyulmayan bir çocuk duyulana kadar, kendisini anlatana kadar daha yüksek sesle bu ihtiyaçlarını ifade eder. Başka türlü de nasıl anlatacaklarını bilmez. Duyulmadıkça daha da öfkelenir, bu sefer duyulma arzusuna duyulmamanın acısı da eklenir ve peşinden öfke gelir. Ta ki biri onu duyana kadar… Anlatmak istediği…
Genel No Comments

Yetişkinliğin Bağları Ne Zaman Kurulur?

Çocuklar bakım verenleriyle sağlıklı bir bağlanma ve ayrışma ilişkisi geliştiremediklerinde aynı döngüyü hayat boyu tekrar sürdürürler. Kaygılı bağlananlar kaygıyla onları bırakmaması için herkese sarılırken, kaçıngan bağlananlar için bağ kurmak korkutucu bir deneyim haline gelebilir. Güvenli bağlanma ve ayrışma sürecini tamamlayan çocuklar ise; güvenle, sevgiyle onu seven, koruyan bakım verenleri olduğunu bilir. Onlardan ayrışarak kendiyle ya da başkalarıyla sağlıklı ilişkiler kurabilir. Bu sağlıklı süreçler gerçekleşmediğinde kendi anne babalık, eş olma, arkadaş olma... deneyimlerinde de aynı döngüyü oynamaya devam ederler. Çocukluk zamanı…
Genel No Comments

Duyusal Oyun

Çocukluğunda duyusal oyun oynamamış bir çocuk kendisini fiziksel ve duygusal açıdan da geliştiremeyecektir. Birkaç gündür storylerde paylaştığım oyunlar, sizlerin paylaştıklarınız, çocukluğumuzun oyunları bizleri fiziksel, duyusal ve duygusal alanlarda geliştirerek öğrenme becerilerimizi güçlendiren en önemli faktörler aslında. 7 taş oynarken ebelere yakalanmadan taşları dizmek için vestibuler sistemini kullanan ya da körebe oynarken yönünü bulmak için proprioseptif sistemini kullanan çocuklar oyunun bilgisiyle gerçek yaşamdaki sorunları da kolaylıkla atlatacaklardır. Oyun oynarken ya da oyun terapisi amacıyla kullanırken bu açıdan baktığımızda çocukların oyun ihtiyaçları…
Genel No Comments

Salınan Düşünceler ve Kapsama

Bion 1977'de bir seminere bu sözlerle başlamış; "Ortalıkta bir sürü kişi olduğunda, aynı zamanda düşüneni olmayan bir sürü de düşünce vardır ve düşüneni olmayan bu düşünceler etrafta bir yerlerde salınmaktadırlar. İddiam o ki onları düşünecek birini aramaktadırlar. Aranızdan bazılarının onlara zihninde veya kişiliğinde yerleşebilecekleri bir yer vereceğini umuyorum. Bunun çok şey istemek olduğunu biliyorum çünkü düşüneni olmayan bu düşünceler sahipsiz düşüncelerdir ve yabani düşünceler olmaları muhtemeldir. Kimse evini artık onun düşünceleri olarak anılacak yabani düşüncelere açmaktan hoşlanmaz. Hepimiz düşüncelerimizin evcilleşmesini…
Genel No Comments

Polyvagal Teori

Dengede olma halini konuşurken Stephen Porges'in Polyvagal Teorisini paylaşmamak olmaz sanırım... Polyvagal teoride tepkiler diye adlandırdığımız ya da psikanalitik bakış açısıyla savunmalar dünyayı deneyimlemenin sağlıklı ve uyum sağlayıcı yollarıdır. Ancak belirli bir savunma örtüntüsünün sürekli kullanılması bize çevremizi doğru algılama şansından mahrum bırakacaktır. Dr. Porges "Savaş, Kaç, Donma" tepkilerini anlattığı psikoloji ve otonom sinir sistemini birleştirdiği teorisinde güvende hissettiğimiz dönemlerde daha büyük bir çeşitlilikle ve daha uyumlu tepkiler verdiğimizi ancak travma sürecinde çevremizdeki tehlike sinyallerini o anda tepki verdiğimiz sinir…
Genel No Comments

Bir Paylaşımdan Psikoterapi Sürecini Ayıran Fark

Bir çocuk kitabında duyu ve duygu arasındaki farkı anlatıyordu ve "Duygular farklı olsa da duyular hepimiz için aynıdır" ifadesini kullanıyordu. Ancak bilimsel bulgular artık gösteriyor ki ne duyular, ne de duygular hepimiz için aynı değil. Duygularımız ve duyularımız bize özeldir, farklılıklara sahiptir ve gelişim, değişim gösterebilir. Bir kişiyi tanımaya buradan başlamanın gerekli olduğunu düşünüyorum. Yani ancak "bilmemenin kabulünden" başlarsam onu tanıyabilirim. Onun için hayal kırıklığına uğramayı, ağzının yanmasının verdiği acıyı, aşık olduğunu anlattığındaki heyecanını bir insan olarak anlayabilirim. Ancak danışanın…
Genel No Comments

Öfke Hakkı

Son günlerde giderek artan haberler, ölümler ve bunların ele alınma yöntemleri ile oldukça karanlık günlere uyanıyoruz. İnsan haklarının hiçe sayılması, korkutmalar, engellemeler... Dr.Harriet Lerner Öfke Dansı kitabında "Öfke bir işarettir, hem de önemli bir işaret. Öfkemiz incindiğimizi, haklarımızın ihlal edildiğini, gereksinimlerimizin ya da isteklerimizin doğru şekilde karşılanmadığını ya da sadece, işlerin yolunda gitmediğini gösteren bir ileti olabilir." diye başlıyor. Tam da içimizde yanan öfkeyi tanımlar gibi. Öfke bir mesaj... Kırılganlıklarımıza bakmak, doğru anlamak, doğru yönlendirmek için ve kendimize şunları söylemek…
Genel No Comments

Denge Yokken Dengede Kalmak

Halen "denge"den bahsedebilmek zor... Belki biraz uzak... Ama bu dengesizlik bizi nereye taşıyacak? "Denge yokken dengede kalmak… Doğa ana bizi sarıp sarmalamazken çocukları kapsamak, kendimizin ve çocukların duygularını anlamak daha mı zor sanki?  Bir yandan “olmayan dengede” dengede kalmak bir yandan çocukların dengesi olmak gerçekten zorlayıcı… Covid – 19 tüm dünyada, “bildiğimiz” dengelerini yerinden oynattı. Öncelikle ne yapağımızı, nasıl tepki vermeye çalışacağımızı kestirmeye çalıştık. Evde mi kalmalı, mesafeli mi olmalı, hangi kararlar alınmalı, karbonat mı, sirke mi? Hiç bilmediğimiz konular hakkında sayfalarca…
Genel No Comments

İlişkilerde Saplanma

İlişkilerde yol almak, bağ kurmak zordur bu nedenle eskiye, önceden bildiğimize sarılırız çoğu zaman ve bazen bu yöntem mantık olarak doğru olsa da, bizi bazı durumlardan korusa da içinde saplanıp kaldığımız aynı döngünün içinde buluruz kendimizi. Oyuncuları değişse de kurgusu değişmeyen bir oyun gibi... Filmi izleyenlerin hemen fark edeceği şu replik; "Hiç çıkarmayacağım dedin. Ee, kolye nerede?" sanki bir bebeğin ebeveynine serzenişi gibi "Hiç bırakmayacağım dedin. Ee, hani nerede?"... Azizler filminde de en çok bu bilindik hatalara tekrar düşmenin hikayesinin…
Genel No Comments

Aile ve Öğrenme

2020 yılında Amerika'da yapılan bir araştırmaya göre çocukların ders çalışmasına yardımcı olurken onlara öğretici/eğitici kimliğiyle değil, onlarla beraber öğrenen kimliğiyle yaklaşan anne babalar ile birlikte ders çalıştıklarında çok daha kalıcı bir şekilde öğrendiklerini ortaya koymuş. Çocuklarla iletişimin temelinde de bunun olduğunu düşünüyorum. Her şeyi bilen, onun adına düşünen, hedeflerini onun için koyan bir ebeveyne değil, onunla beraber merak eden, birlikte öğrenen ve çocuğundan da öğrenen ebeveynler çok daha kuvvetli bağlar kuruyor. Bir diğer deyişle kendi kelimelerini zorla çocuğa veren değil,…